1 Haziran 2012 Cuma

zZZz UYKU EĞİTİMİ zZZz

Uykunun en leziz-en harika yemekten bile tatlı olduğunu ANNE olunca anladım. Eminim bu yazımı okuyan tüm anneler de bana katılacaktır. Hamilelik süresince "Bol bol uyu, enerji topla, sonrasında çok ihtiyacın olacak" tavsiyelerinin ne kadar doğru olduğunu doğumdan sonraki günlerde yaşayarak öğrendim. Yalnız bu "UYKU" denen nimeti bedenimizde depolamayı henüz bulabilmiş değil İsviçreli bilim adamları. Sorunlar da burada başlıyor zaten.
Kızım doğduğundan günümüze dek yaptığım belki de en büyük hata ona "UYKU EĞİTİMİ" vermemiş olmamdı. Bunu Dila büyüdükçe daha iyi anladım ve sıkıntısını çok çektim. Yeni annelere ve anne adaylarına tek tavsiyem bebeklerine bu eğitimi mümkün olduğunca erken vermeleridir. Uzmanlar genel olarak uyku eğitimine 3-6 ay arasında başlanmasının uygun olduğu görüşündeler.
Ben bu konuda çaresiz kalınca ve üzerine kızımın nur topu gibi "2 Yaş Sendromu" eklenince soluğu pedagogda aldım. Çünkü daha önceki yazımda da bahsettiğim gibi yatak odamız salon, yatağımız yerler olmuş, göçebe gibi yastık-yorgan odadan odaya taşınır ama yatağımızda uyuyamaz olmuştuk. Doktorun önerisi öncelikle onu kendi odasına alıştırmakla işe başlamamız ve bunu yaparken de kendisine odasının orası olduğunu, orada uyuyacağını anlatarak onu bilgilendirmemizdi. Ancak altını çizmek istediğim bir nokta var ; EMZİK! Doktor emziği bırakmak konusunda şu an için bir girişimde bulunmamamızı , uykuya geçmesine yardımcı oluyorsa bu şekilde bir süre daha devam edebileceğini ; aksi takdirde uyumakta güçlük çekip daha hırçın olmasına sebep olabileceğini söylediğinde ne yalan söyleyeyim içim biraz rahatladı, tutunacak bir dalım oldu emzikle birlikte.
Emziğin faydası-zararı, getirisi-götürüsünü tartışmak bir yana dursun, ilk defa gerçek manada hayat kurtarıcı işlevinde gördüm "Uyku Eğitimi" sırasında. Başlarda Dila'yı odasına götürüp yine sallayarak uyutan ben, artık kendi halinde sağa sola döne yuvarlana uyumasına müsaade edip uykuya geçtikten sonra odasına götürür oldum. Sabaha kadar deliksiz uyuyor diyerek size toz pembe yalanlar söylemek istemem tabii, arada gece yarıları ağlayarak uyandığı hatta bazen gözlerimi açtığımda yatağımızda bulduğum da olmuyor değil. ;) Yine de daha önceki çektiğimiz sıkıntılardan sonra şu aşamaya gelmiş olmak bile benim için herşeye değer!
Çocuğunuz için hangi yöntemi seçeceğiniz tamamen size kalmış. Ferber Yöntemi, Hogg Yöntemi ya da sizin geliştirdiğiniz farklı bir yöntem. Hangisini seçerseniz seçin, bir kere başladığınız da istikrarlı olmalı ve sonuna kadar gitmelisiniz. Aksi takdirde kaybeden hem siz hem bebeğiniz olacak!
Ben tamamen çocuğumun alışkanlıklarına huylarına ve hatta huysuzluklarına göre kendi yöntemimi geliştirdim. Kızım artık ne "Yatır-Kaldır Metodu"nu ne de "Yakın Uyuma Metodu"nu uygulamamıza imkan verecek tabiatta olmadığı için "2 Yaş Sendromu"nun da etkisiyle kendi haline bıraktık diyelim. Ama bu kendi haline bırakma durumu tamamen boş vermişlik olarak anlaşılmasın. Uyku kıvamına gelene kadar dikkat edilmesi gereken kurallar var elbette:
* Karnı tok olmalı.
* Altı temiz olmalı.
* Uyumadan önce ılık bir banyo ve masaj yapılırsa uykuya hazırlık aşamasında size çok yardımcı olur.
* Her zaman uyuduğu yerden farklı bir yerde olmamalı.
* Dikkatini dağıtacak herhangi bir şey olmamalı.
* Evde misafir olmamalı.
* Gündüz uykusunu akşam üstüne gelecek şekilde uyumamalı.
* Uyku saatleri düzenli olmalı.
* Varsa uyku arkadaşı ya da emziği yanında bulunmalı.
* Çok kalın ya da çok ince giyinmiş olmamalı.
* Uyku öncesinde fazla fiziksel aktivite yapmamış olmalı. (Yorgunluk getireceği düşüncesi tamamen yalandır, tersine uykusunu kaçırmaktan öteye gitmez;tecrübeyle sabittir!)

Bu şartları sağladıktan sonra geriye miniğinizin kendisini uykunun sıcak kollarına bırakmasını seyretmek kalıyor. Kızımın uykuya geçme aşamasında mümkün olduğunca az görünüp dikkatini çekmemeye ya da ilgisi bize kaymışsa bir süre ilgisiz davranıp yeniden uykuya yönlenmesine çalışıyoruz.
Bunlar benim kızıma uyguladığım yöntemler ve sonuçta her çocuk birbirinden farklıdır. Bu nedenle kimseye akıl verebilecek durumda değilim ve kendimi o noktada görmüyorum da. Ancak benim gibi bu sıkıntıları yaşayan annelere kendimden bir örnek sunarak yaşadığımız süreci paylaşmakta sakınca görmüyorum.

Deliksiz uykuya hasret olan güzel gözler için deneyimli anneler tarafından hazırlanmış ve içerisinde bir çok yararlı bilgi ve uzman görüşlerinin de bulunduğu bu siteyi, UYKUSUZ ANNELER'i ziyaret etmeden geçmeyin derim!

Bebişlerinizle birlikte uykusuzluğun eksik olduğu sağlıklı-mutlu günler dilerim.



Bunlarda İlginizi Çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...