20 Şubat 2016 Cumartesi

SGK Anlaşma(ma)lı Özel Hastaneler

Geçtiğimiz hafta hastalıklarla geçti bizim için. Sömestr tatilinde Dila'nın okulu açık olmasına rağmen toplasan 3 gün belki gitmiştir okula. Tatil zamanı tatille geçsin, ömrünün yarısını zaten okullarda geçirecek diye düşündüğümden olsa gerek. Tatil sonrası ilk gün tabi her zaman ki gibi büyük uğraşlar ve okuldan erken alma vaadiyle gönderdik okula. Eve dönünce hapşırıklar, akabinde burun akıntısı başladı. Dedim "Şifayı kaptı yine!" 

Çarşamba sabahı okula gitmesi için hazırlarken farkettim ateşini; 39.2! Çocuk yanıyor! Aldık götürdük Göztepe Eğitim Araştırma Hastanesi'ne. Öncesinde verdiğim ateş düşürücü şurup etkisini gösterdiğinden Acil'e gittiğimizde "Ateşi yok,polikliniklerde muayene olun." cevabıyla karşılaştık. Poliklinikte özel bir doktor talebimiz yoktu; maalesef şansımıza Naciye Eti adında bir doktor düştü. Maalesef diyorum çünkü ilgi,alaka ,çocuk sevgisi,iş disiplini,nezaket konularında alanındaki gibi uzman değildi. Saat 12:00'den 14:00'e kadar öğle paydosundan gelmesini bekledik önce. Dilekolay tam 2 saat ne paydosudur Allah aşkına? Danışmaya soruyorum "Uzman doktorlar geç gelir." yanıtını alıyorum. Pes!

Bu süre zarfında Dila halsiz-bitap bankların üzerinde uyuklarken bekleyenlerde haklı olarak isyan etmeye başlamıştı. Hatta hasta bir çocuğun annesi 184'ü arayıp şikayet etti yanımda. Neyse lütfedip gelen doktorumuz sırayla hastaları çağırmaya başladı. Dila'nın ateşi de yeniden yükselmeye. O sırada bizim ismimiz yanınca girdim odasına. Bana "Bekleyin efendim herkes sırayla girecek!" dedi bir hışımla. İsmimizin yandığını, çocuğumun ayakta duracak halde olmadığını,ateşinin yeniden çıktığını söylediğimde yanlışlıkla bizim ismimize bastığını ve kapıyı kapatıp sıramızı beklememizi söyledi ters bir şekilde. "Sıradakiler bize öncelik tanıdılar " dedim sesimi yükselterek. "Çıkar mısınız, sıranızı bekleyin!" diye bağırdı yine o huysuz ses tonuyla. Bu arada dışarıdan gelen homurtular ve şikayetleri de duymuş olacak ki hastane güvenliğini çağırdı doktor. Hayır ne sandı bizi anlamıyorum: Şehir eşkiyası mı? Hoş öyle bir niyetim dahi olsa bunu hastane sınırları içinde yapacak kadar aptal değilim.

Güvenlik kapıda bodyguard misali bekliyor,arada doktorun yanına giriyor falan. Sonra bana ne dese beğenirsiniz: "Sen şimdi sesini yükseltip şikayet ediyorsun ama içeri girdiğinde doktor çocuğuna bakacak mı sanıyorsun!" Hadsizin dediğine bak! "Hele bir bakmasın,ben de gereken neyse yaparım." dedim sinirle. Neyse sonunda sıra bize geldi, ben gayet kibar anlattım şikayetimizi. Tek kelime yok, kan tahlili verip sonucu getirmemizi istedi sadece. 3 delikanlı stajyer sağlık öğrencisinin zapturaptında zorla aldılar Dila'nın kanını. Sonuç: Boğaz enfeksiyonu ve antibiyotik . Hepsi bu!

Hayır hepsi bu değil maalesef. Dila'nın ateşi hiç düşmedi,3 gün boyunca boğazından bir damla yemek geçmedi,geçiremedik. Akabinde kusma başladı. Boş mideden ilaçları çıkarıyor sadece. İlaçlar da işe yaramıyor haliyle. Baktım olacak gibi değil; çocuğum aç susuz, sürekli halsiz uyuyor-uyukluyor ateşi ve kusması devam ediyor. Götürdük Koşuyolu Medipol Hastanesi'ne. Hem bize yakın hem SGK anlaşmalı! hastane ya sonuçta. En erken randevu Doçent doktora varmış efendim. Neyse önemli değil bir an evvel görsün de doktor para falan gözümüzde yok. Doktor hanım ilgiyle dinledi, muayene etti ve kilosunu ölçtü. 3 günde 1.5 kg verdiğini ben orda öğrendim,yıkıldım! Öncelikle kan ve idrar örneği verilmesini sonra serum bağlanmasını istedi doktor. Yine bir sürü tahlil, tetkik... Yaklaşık 1 saatin sonunda zorla alabildik idrarını. 30 dk da kan alması sürmüştür yoğun uğraşlar boğuşmalarla. Kaç tüp aldılar sayamadım bile, canı ne ki o kadar kan versin ama napalım iyileşsin yeter ki... 3 saatte serumun bitmesi için bekledik. Bu arada seyrettirmediğimiz video,oynamadığımız oyun,vermediğimiz söz kalmadı tabi. Eşim tahlil sonuçlarını gösterdi doktora. İlk gittiğimiz doktordan pek farklı birşey söylememiş sadece bir kaç ilaç daha eklemiş reçeteye. Bizimki serumu yiyince kendine geldi, dili çözüldü neşesi yerine geldi. Ohhh çok şükür dedik. Hastane çıkışında 640 TL fatura çıkardılar bize. Hani SGK anlaşması? Efendim bu SGK'lı fiyatı zaten. Ya sabır dedik ödedik parayı.

Ama kafamda deli sorular. Girdim internete araştırdım inceledim mevzuatı,hastaneden Hizmet Dökümünü isteyip SGK'nın sitesinden İlave Ücret Hesaplamasını yaptım kalem kalem bütün işlemler için. Sonuç: Bütün bu işlemler ve muayene ücreti dahil hastaneye ödemem gereken maksimum (%200'den hesaplayarak) tutar 97.63 TL. Benim ödediğim 642 TL! Bu nasıl bir anlaşmadır, Nasıl bir soygunculuktur?!?

3 günün sonunda görüşebildim Muhasebe müdürüyle. Kendisine bu astronomik farkı sorup itiraz edince beni yüz yüze görüşmek için hastaneye çağırdı. Ertesi gün yanında aldım soluğu. Muhasebe müdürü zaten herşeyin farkında, bir daha imkanı olsa SGK anlaşmalı bir özel hastanede çalışmak istemediğini belirtecek kadar usanmış bu durumdan. Her yıl belli bir miktar parayı cezalara ayırdıklarını ve verilen cezaların kazanılan paraya göre hiç bir kıymetinin olmadığını söyledi açık yüreklilikle. Konuşmanın sonunda söz konusu meblağın hesabıma iadesi için gerekli talimatı verdi muhasebe görevlisine.

Sözün özü şu ki; hakkını arayan haksız kalmaz. Siz de haklarınızı bilin ve yeri geldiğinde hesabını sormaktan çekinmeyin.

Herkese sağlıklı mutlu günler dilerim.

DUYGU Ş.

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...