21 Mart 2013 Perşembe

2,5 Yaş : Kocaman Abla Oldum Ben!

2 ay geçmiş üzerinden son postun. 2 ay belki bir yetişkin için olmasa da çocuklar için çok uzun bir zaman. Çünkü gün be gün değişip öyle hızlı büyüyorlar ki...Dila'nın gelişimini ve değişimini 24 saat yanında olduğum halde ben bile farkedebiliyorum. Hergün yeni bir huy,yeni oyunlar...onunla birlikte yeniden çocuk olup büyüyorum adeta!
Son 1,5-2 aydır Dila'nın banyo fobisi başladı. Önceleri koşa koşa küvete giren dahası banyodan çıkartmak için suların-elektriklerin kesilmesi yalanlarıyla kandırılan çocuk o değil sanki. Başlarda kendi gönlünün olmasını bekledik,zorlayıp daha çok soğutmak istemedik ama bu bekleyiş 10 gün kadar sürünce mecburen yine zorla yıkadık. "Zorla"nın altını çiziyorum çünkü evde küçük çaplı bir savaş çıkıp hem kendine hem de bize zarar vermeye başladı karşı koymak için. Ödül,motivasyon,örnekleme hiç bir yöntem işe yaramadı maalesef çaresiz kaldık. Baktık bu böyle olmayacak aldık yine pedagogda soluğu. Hem bu "2 Yaş Sendromu" hem de "Banyo Fobisi" ile ilgili bir uzmanın öneri ve görüşlerini almak istedik. 2,5 yaş kontrolü için doktora götürdüğümüzde Hepatit A ve Menenjit Aşılarını da yaptırmıştık kavga dövüş. Sanırım o yüzden olacak pedagogla görüşme sırasında daha temkinli davranıp belki de yine aşı olacağından korktuğu için odaya girmek istemedi. O dışarda krizlerde anneannesi onun peşinde benim aklım onlarda kulağım doktorda...
Görüşmenin özeti şu ki; daha önce kendi doktorunun da dediği gibi bir an önce bir "Oyun Grubu" ya da "Anaokulu" na başlaması gerekiyormuş hem bu olumsuz davranışlarından sıyrılması,hem yaşıtlarıyla sosyalleşip paylaşmayı öğrenmesi için. Banyo konusuna gelince yapılabilecek her türlü yöntemi denediğimiz ve sonuçsuz kaldığımız için yine zorla yıkamaya devam edeceğiz ta ki o bıkıp pes edene kadar. Pedagog bunun sürekli devam edecek bir davranış olmadığını bir zaman sonra bırakacağını söylediğinde içime su serpti resmen. Zaten banyo yapmama konusundaki tutumu aynı şekilde devam ederken banyo yaptıktan sonra geçirdiği sinir krizlerinin süresinde belirgin bir azalma var.
Şimdi kara kara düşünüyorum Dila'yı hangi anaokuluna göndersek,nasıl yapsak nerden arttırsak diye. Yakın bir yer olması önemli çünkü bu yaşta bir çocuğun servisle gitmesini hem doğru bulmuyorum hem de ekstra külfet bizim için. Hem bir şey olduğunda ceketimi alıp çıkabilecek mesafede olmalıyım. Bu nedenle evimize yakın bir anaokuluna gidip bilgi ve fiyat almak istedim. Fiyatlar gerçekten dudak uçuklatıyor. Haftada 2 gün sadece 2'şer saat olan oyun gruplarının bile! Hal böyle olunca şimdi belediyeye ait anaokullarını araştırmaya başladım. Hem denetimi daha sıkı, hem özellere göre neredeyse bedava denecek rakamlara. Ayrıca özellerde ne veriliyorsa aynısı orada da var sonuçta. 3 Yaş sınırı,ikamet adresi,bezinden kurtulmuş olması gibi kıstaslar var yalnız. Henüz bezden kurtulmadı belki Dila ama çişini yavaş yavaş söylemeye başladı. Havalar ısınınca bezi çıkarıp alıştırma külotlarıyla maceramıza kaldığımız yerden devam ederiz diye düşünüyorum. Eylül'de 3 yaşını dolduracak zaten. O zamana dek diğer kıstasları da yerine getirebilirsek bir şansımızı deneyeceğiz artık. Ben bu konularda pek şanslı değilimdir aslında ama belki Dila'nın şansı yaver gider bakalım...
Bu arada en büyük gelişmelerden biri de yaklaşık 1 aydır Dila'nın emziği bırakması oldu. Bir anda ve dilimi ısırayım bu kadar kolay olacağını hiç aklıma getirmezdim. 2,5 yaş için kontrole gittiğimizde Dila'nın doğumundan beri takip eden doktoru Alper Bey emziği derhal bırakması gerektiğini damak yapısının bozulmaya başladığını söyleyince olan Diloşun emziklerine oldu. Hepsini Cüceler aldı ve cüce kaldılar! :)) Arada sayıkladığı özellikle uyku zamanlarında aradığı oldu ama bu hiç bir zaman kriz boyutlarına gelmeden unutulup geçti çok şükür.
Bu aralar türlü şımarıklıklar haylazlıklar şirinliklerle dolu dolu geçiyor günlerimiz. Konuşmayı bir level atlayıp sürekli sorular sorma aşamasına geldi artık. "Ben bebek değilimmm, kocaaamaaan abla oldum beeeeen!" diye gerine gerine dolaşıyor evin içinde. Aylar öncesinde söylediğim şarkıları hafızasına kazımış şimdi o bana söylüyor! Lego oynamak,yemek pişirmek,çay partisi yapmak,Ipadde oyunlar oynamak ve en önemlisi de "Sana Bi Süprizim Vaaaar" oyunu en sevdiği aktivitelerden. Her an size de bir sürpriz yapabilir hazırlıklı olun! :))

2,5 Yaş : Kocaman Abla Oldum Ben!

2 ay geçmiş üzerinden son postun. 2 ay belki bir yetişkin için olmasa da çocuklar için çok uzun bir zaman. Çünkü gün be gün değişip öyle hızlı büyüyorlar ki...Dila'nın gelişimini ve değişimini 24 saat yanında olduğum halde ben bile farkedebiliyorum. Hergün yeni bir huy,yeni oyunlar...onunla birlikte yeniden çocuk olup büyüyorum adeta!
Son 1,5-2 aydır Dila'nın banyo fobisi başladı. Önceleri koşa koşa küvete giren dahası banyodan çıkartmak için suların-elektriklerin kesilmesi yalanlarıyla kandırılan çocuk o değil sanki. Başlarda kendi gönlünün olmasını bekledik,zorlayıp daha çok soğutmak istemedik ama bu bekleyiş 10 gün kadar sürünce mecburen yine zorla yıkadık. "Zorla"nın altını çiziyorum çünkü evde küçük çaplı bir savaş çıkıp hem kendine hem de bize zarar vermeye başladı karşı koymak için. Ödül,motivasyon,örnekleme hiç bir yöntem işe yaramadı maalesef çaresiz kaldık. Baktık bu böyle olmayacak aldık yine pedagogda soluğu. Hem bu "2 Yaş Sendromu" hem de "Banyo Fobisi" ile ilgili bir uzmanın öneri ve görüşlerini almak istedik. 2,5 yaş kontrolü için doktora götürdüğümüzde Hepatit A ve Menenjit Aşılarını da yaptırmıştık kavga dövüş. Sanırım o yüzden olacak pedagogla görüşme sırasında daha temkinli davranıp belki de yine aşı olacağından korktuğu için odaya girmek istemedi. O dışarda krizlerde anneannesi onun peşinde benim aklım onlarda kulağım doktorda...
Görüşmenin özeti şu ki; daha önce kendi doktorunun da dediği gibi bir an önce bir "Oyun Grubu" ya da "Anaokulu" na başlaması gerekiyormuş hem bu olumsuz davranışlarından sıyrılması,hem yaşıtlarıyla sosyalleşip paylaşmayı öğrenmesi için. Banyo konusuna gelince yapılabilecek her türlü yöntemi denediğimiz ve sonuçsuz kaldığımız için yine zorla yıkamaya devam edeceğiz ta ki o bıkıp pes edene kadar. Pedagog bunun sürekli devam edecek bir davranış olmadığını bir zaman sonra bırakacağını söylediğinde içime su serpti resmen. Zaten banyo yapmama konusundaki tutumu aynı şekilde devam ederken banyo yaptıktan sonra geçirdiği sinir krizlerinin süresinde belirgin bir azalma var.
Şimdi kara kara düşünüyorum Dila'yı hangi anaokuluna göndersek,nasıl yapsak nerden arttırsak diye. Yakın bir yer olması önemli çünkü bu yaşta bir çocuğun servisle gitmesini hem doğru bulmuyorum hem de ekstra külfet bizim için. Hem bir şey olduğunda ceketimi alıp çıkabilecek mesafede olmalıyım. Bu nedenle evimize yakın bir anaokuluna gidip bilgi ve fiyat almak istedim. Fiyatlar gerçekten dudak uçuklatıyor. Haftada 2 gün sadece 2'şer saat olan oyun gruplarının bile! Hal böyle olunca şimdi belediyeye ait anaokullarını araştırmaya başladım. Hem denetimi daha sıkı, hem özellere göre neredeyse bedava denecek rakamlara. Ayrıca özellerde ne veriliyorsa aynısı orada da var sonuçta. 3 Yaş sınırı,ikamet adresi,bezinden kurtulmuş olması gibi kıstaslar var yalnız. Henüz bezden kurtulmadı belki Dila ama çişini yavaş yavaş söylemeye başladı. Havalar ısınınca bezi çıkarıp alıştırma külotlarıyla maceramıza kaldığımız yerden devam ederiz diye düşünüyorum. Eylül'de 3 yaşını dolduracak zaten. O zamana dek diğer kıstasları da yerine getirebilirsek bir şansımızı deneyeceğiz artık. Ben bu konularda pek şanslı değilimdir aslında ama belki Dila'nın şansı yaver gider bakalım...
Bu arada en büyük gelişmelerden biri de yaklaşık 1 aydır Dila'nın emziği bırakması oldu. Bir anda ve dilimi ısırayım bu kadar kolay olacağını hiç aklıma getirmezdim. 2,5 yaş için kontrole gittiğimizde Dila'nın doğumundan beri takip eden doktoru Alper Bey emziği derhal bırakması gerektiğini damak yapısının bozulmaya başladığını söyleyince olan Diloşun emziklerine oldu. Hepsini Cüceler aldı ve cüce kaldılar! :)) Arada sayıkladığı özellikle uyku zamanlarında aradığı oldu ama bu hiç bir zaman kriz boyutlarına gelmeden unutulup geçti çok şükür.
Bu aralar türlü şımarıklıklar haylazlıklar şirinliklerle dolu dolu geçiyor günlerimiz. Konuşmayı bir level atlayıp sürekli sorular sorma aşamasına geldi artık. "Ben bebek değilimmm, kocaaamaaan abla oldum beeeeen!" diye gerine gerine dolaşıyor evin içinde. Aylar öncesinde söylediğim şarkıları hafızasına kazımış şimdi o bana söylüyor! Lego oynamak,yemek pişirmek,çay partisi yapmak,Ipadde oyunlar oynamak ve en önemlisi de "Sana Bi Süprizim Vaaaar" oyunu en sevdiği aktivitelerden. Her an size de bir sürpriz yapabilir hazırlıklı olun! :))



Bunlarda İlginizi Çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...