12 Aralık 2012 Çarşamba

Veee Herşey Başladığı Yere Döner...!

Çocuklar büyüdükçe sorunları da büyüyor diyenler ne kadar doğru söylemiş. Bebeklikten çıksak da hâlen yolun başındayız farkındayım. Ve biliyorum ki sorunlar hiç bitmese de farklı farklı biçimlerde ve hatta büyüyerek devam edecek. Meselâ biz uyku sorunumuzu hala çözemedik. Hala yatağına ve odasına alışamadı Dila. Sevmedi,sevemedi... Uyurken yataklara sığamadı,döne dolaşa,uzana kıvrıla,sınırlar olmadan uyuma alışkanlığından vazgeçiremedik bir türlü. Neyse ki kendi kendine uyuyor derken ayakta sallanma alışkanlığına da geri döndük iyi mi? Al baştan yani!

Şimdi uyku sorununa yemek sorunu da eklendi. Ortaya çifte kavrulmuş bir Diloş çıktı. Yemek konusunda gelen teklifleri asla geri çevirmeyen boğazına düşkün kızım şimdi âdeta bir gurme oldu yemek beğenmiyor. Herhalde kendi kendimize nazar ettik çocuğa ne güzel yiyor dedikçe. Şimdiyse cepten yiyor,bebekliğinde yediklerini şimdi hazmediyor."Bu diil,bu diil" diye diye tabakları elinin tersiyle itiyor,hatta hızını alamayıp tezgahın üzerine koyuyor bir hırsla! Varsa yoksa süt. Aç bırakıyorum yine kar etmiyor,karnının gurultusunu dinliyorum uyurken ama öyle bir inat,öyle bir damar ki babasının deyişiyle "damar damar üstüne binmiş". Velhâsıl onun inadı bizi yeniyor daima.

Bu sorunlarla ilgili fikir almak amacıyla dün bir çocuk psikologunda aldık soluğu. Ancak gittiğime bin pişman hayal kırıklığı içinde evin yolunu tuttuk yine. Bana kalırsa psikologun aslında kendisinin bir psikologa ihtiyacı var. Dayakla azar karışımı bir ruh halinde tedavi ediyor insancıkları. Özel hastane olsa şikâyet edersin belki ama devlet hastanesi olunca kimi kime şikâyet edeceksin. İşin garibi 10 dakikalık bu kısa zaman diliminde ağzından çıkan o yüksek oktavdan bir kaç cümle esnasında başını kaldırıp bir kez olsun göz göze gelmedi bile kızımla! Çocuk gelişimi uzmanına sevkederek topu taca attı. En kötüsü bundan iyidir diyerek bekliyorum,hem ayrıca yönlendirildiğimiz bu uzman doktor koskocaaaa 30 dakika ayırıyormuş her hastasına. Daha ne olsun!

Neyse efendim görüşmenin özü şu: Kararlı olacaksınız!!! Ama nasıl,ne şekilde detay yok! Bana Trt 1'de yayınlanan Süper Dadı programını izlememi tavsiye etti,ben de zaten izlediğimi ve hatta orada uygulanan "Düşünme Sandalyesi" yöntemini kendi kızıma uygulayıp uygulayamacağımı sordum. Dila'nın henüz bunu anlayabilecek çağda olmadığını,en azından 3 yaşında olması gerektiğini söyledi. Bir de kitap ismi verdi tavsiye olarak: Hekimler Yayın Birliği'nin çıkardığı Dr. Robert J. Mackenzie'nin yazdığı "Çocuğunuza Sınır Koyma". En kısa zamanda bu kitabı alıp okumak istiyorum ve tabiki ilk fırsatta öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak...

Belki bir sonraki yazım okuduğum bu kitaptan ve bir sonraki randevuda konuştuğum ve çok memnun kaldığım pedagogdan öğrendiklerim sayesinde bütün sorunlarımızı çözüp Dila'yı kaymaklı ekmek kadayıfı kıvamına nasıl getirdiğim hakkında olur. Ne dersiniz? Hoş olmaz mı? ;-)


Bunlarda İlginizi Çekebilir

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...